Çocuk Koruma Merkezlerini Destekleme Derneği


Salgın ve Doğal Afetler Sırasında Çocukların Korunması

RAPOR

 

"Salgın ve Doğal Afetlerde Çocukların Korunması" Projesi kapsamında, Türkiye’deki çocuk koruma sisteminin salgın ve doğal afetler sırasında da çocuğa birincil önceliği verecek biçimde işlemesi için çocuk koruma sisteminde yapılması gereken güçlendirmeleri tespit etmek ve politika yapıcılar için kaynakça ve öneriler oluşturmak amacıyla bir rapor hazırlanmıştır. 

Raporun hazırlık aşamasında hem geçmiş salgın ve doğal afetler sırasında ve sonrasında, hem de halen yaşanmakta olan COVID-19 salgını sırasında yürütülmüş ve yayınlanmış çocuk koruma alanında ulaşılabilen tüm çalışmalar ile basına yansıyan ilgili haberler incelenmiş; aynı zamanda Türkiye’de bu konuda deneyimli akademisyen ve alan çalışanları ile beş çevrimiçi toplantı düzenlenmiş ve eğitim, sağlık, psikoloji, sosyal hizmet ve sosyal politika alanlarında COVID-19 sürecinde çocuk koruma konusunda yaşanan sıkıntılar ve iyi uygulama örneklerine dair geri bildirimleri ve çocuk koruma sistemimizin bundan sonra yaşanacak olan olası olağanüstü durumlara daha iyi yanıt verebilmesini sağlamaya dair önerileri derlenmiştir.

Rapor aşağıdaki altı bölümden oluşmaktadır:

  1. Salgın ve doğal afetlerin ortaya çıkardığı risk faktörleri
  2. Salgın ve doğal afetlerin çocukları koruyucu çevre üzerindeki etkileriü
  3. Salgın ve doğal afetlerin çocuk koruma hizmetlerinde yarattığı sonuçlar
  4. Salgın ve doğal afetlerin çocuklar açısından sonuçları
  5. Salgın ve doğal afetlerde çouckların korunmasına dair yasal çerçeve
  6. Salgın ve doğal afetler sırasında ve sonrasında çocuk koruma hizmetlerinin güçlendirilmesine yönelik öneriler

 

 
Raporu indirmek için tıklayınız.

 

Salgın ve Doğal Afetlerde Çocukların Korunması - Sorun Ağacı
Salgın ve Doğal Afetlerde Çocukların Korunması - Bilgi Merkezi

 


 

Bu web sayfası, Etkiniz AB Programı kapsamında Avrupa Birliği finansal desteği ile üretilmiştir. Bu web sayfasının içeriğinden yalnızca ÇOKMED sorumludur ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.